Ultrasonografi (USG) Eşliğinde Enjeksiyon
Daha önceleri sadece görüntüleme amacıyla radyologlar tarafından kullanılan USG, radyasyon içermeyen, vücuda herhangi bir zararı olmayan sadece ses dalgalarının dokuya çarpma özelliği ile görüntü sağlayan bir yöntemdir. Ancak son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle birlikte USG cihazları ile kas, eklem, tendon, sinir gibi dokuların ayrıntılı bir şekilde incelenebilmesi nedeniyle Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon gibi pek çok branşta da kullanılmaya başlanmıştır. Bu sayede hem hızlı tanı konulabilmekte hem de gereken girişimsel işlemler (enjeksiyonlar) kolaylıkla yapılabilmektedir. Uygulanan enjeksiyonlar doğru hastaya, doğru tanıyla, doğru yere ve doğru ilaçla yapıldığında son derece etkili tedaviler sağlayabilmektedirler. USG eşliğinde yapılan bu enjeksiyonların en büyük avantajı doğru yere, damar ve sinirleri görerek ve bu yapılara zarar vermeden yapılabilmesidir. Bu da görmeden (körleme) yapılan enjeksiyonlarda gelişebilecek ciddi komplikasyonların en aza inmesini sağlamaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalarda USG ile yapılan enjeksiyonların başarısının % 40-50 gibi oranlardan %80-90’lara kadar çıkabildiğini göstermektedir.